Türkiye’nin ilk bor müzesi kaderine terk edildi!

Mesaj Sayısı : 6 Kayıt tarihi : 20/02/10 Yaş : 37 Nerden : İstanbul

Seyitgazi’deki Türkiye’nin ilk Bor ve Etnografya Müzesi kaderine terk edilmiş halde. Sürekli personeli bulunmayan müzedeki eşyalar küf tutarken, müze bakımsızlıktan dökülmeye başladı.

Türkiye’nin ilk bor müzesi kaderine terk edildi! 30032010manset

İrfan Üstündağ - Eti Maden İşletmeleri’nin desteğiyle 16 Ocak 2009’da Seyitgazi’de açılan ve açılışına iki bakanın katıldığı Türkiye’nin ilk Bor ve Etnografya müzesi kaderine terk edildi. Eylül 2009’dan buna sürekli personeli bulunmayan ve Kaymakamlığa bağlı olan müzede bakım çalışması yapılmadığı belirtiliyor. Küften geçilmeyen müzenin bazı kişilerce kırılan camları da onarılmıyor. Müze içinde bulunan fotoğraflar küften görülmez hale gelirken, müzede bulunan eşyalara da hiçbir bakım yapılmaması tepki çekiyor. Müzeyi gezmek isteyenlerin önce Kaymakamlığı arayarak görevli çağırıp müzeyi açtırması gerekiyor. Yaşanan bu duruma tepki gösteren Seyitgazililer, ilçelerine açılan bu güzel müzenin kaderine terk edilmesine isyan ediyor.

Görkemli bir törenle açılmıştı
Seyitgazi’de bulunan Selçuklu Hamamı, Seyitgazi Kaymakamlığı’na devredilmesinin ardından Seyitgazi eski Kaymakamı Oğuz Şenlik buranın müze haline getirilmesini gündeme getirmişti. Konu ile ilgi olarak Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Orhan Yılmaz, Kırka Bor İşletme Müdürü Ömer Çatal ve NNT Nano teknolojileri yönetim kurulu başkanı Cafer Akın ile görüşülüp gerekli finans ve müzeyi kuracak personel temin edildi. Müze 16 Ocak 2009 tarihinde dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in katılımıyla görkemli bir törenle açılmıştı.

Müze viran halde!
Şimdiye kadar yaklaşık 7 bin kişinin gezdiği belirtilen müzedeki personelin Oğuz Şenlik’in tayininin çıkmasının ardından Kaymakamlığa geri alındığı ifade edildi. Kırka Bor İşletmesi tarafından görevlendirilen personelin de Kırka’ya geri çağrıldığı belirtildi. Eylül 2009’dan bu yana sürekli personeli bulunmayan müzede, bakım çalışması yapılmıyor. Vatandaşlar, kubbelerde bulunan aydınlatma ve camların kimliği belirsiz kişilerce kırıldığını, ancak bunların tamir edilmediğini belirtiyor. Öte yandan, rutubetten dolayı müzedeki pek çok eşyanın ve fotoğrafların küflendiği, tanınmaz hale geldiği görülüyor. Seyitgazililer, bu duruma tepki göstererek müzenin kaderine terk edilmemesini istiyor.

Önceki müze de hırsızlara terk edilmişti
Seyitgazi’ye ilk müze 1965 yılında Battal Gazi Külliyesi’nde merhum Mehmet Mutlu tarafından kurulmuş, zaman içerisinde birçok kez soyulan müzede geriye kalan eserler sandıklanarak Eskişehir Arkeoloji müzesine götürülmüştü. Seyitgazi elindeki iki müzeden birisini hırsızlıklar nedeniyle kaybetmiş, elindeki müzesini de sahipsizlik nedeni ile kaybetmek üzere.

Son Haber/Eskişehir

Mesaj Sayısı : 52 Kayıt tarihi : 20/12/09 Yaş : 33 Nerden : Ankara

Ne yazıkki değerlerimize karşı bu kadar sorumsuz davranmamız çok acı bir durum.Görmezden gelinir ilgilenilmezse nasıl sahip çıkarız ki daha fazla bilinçlenip gereken önemi vermeyi öğrenmemiz lazım. Sad

Mesaj Sayısı : 73 Kayıt tarihi : 11/01/10 Yaş : 38 Nerden : Yalova

pandoraxes demiş ki:: Ne yazıkki değerlerimize karşı bu kadar sorumsuz davranmamız çok acı bir durum.Görmezden gelinir ilgilenilmezse nasıl sahip çıkarız ki daha fazla bilinçlenip gereken önemi vermeyi öğrenmemiz lazım.

Size katılıyorum. Kaldı ki bunlar medyaya yansıyanlar yani ülkemizde daha kötü durumda olan değerlerimiz söz konusu! Böyle bir eğitim sisteminde insanlarımızı nasıl bilinçlendirebiliriz orası da bir muamma!

Mesaj Sayısı : 52 Kayıt tarihi : 20/12/09 Yaş : 33 Nerden : Ankara

Zararın neresinden dönülse kardır demek isterdim ama gün geçtikçe zararlardan dönmeyi bırakın bir de zarar üstüne zarar veriliyor arkeolojinin türkiye de bu kadar dar bir alan olmasının nedenlerindne biride yine bu sahip çıkamamayı bilmekten geliyor zaten o kadar çok atladığımız şey var ki ve bunlar bizim için bir hazine ama nedendir ki yabancı ülkeler bizden daha fazla önem veriyor kendi mirasımıza. scratch

Bir şeylerin farkına en yakın zamanda varmak lazım bu sadece çok basit bir örneği ki o bile ne kadar üzücü gerçekten. Mad